| Fatih Akın |
Thatcher'ın "toplum diye bir şey yoktur" / İngiltere
Graham'ın sunduğu tablo, 1980'lerdeki züppeliklerden ve finans sektörünün düzenlemelerinin kaldırılmasıyla ortaya çıkan açgözlü kültürün aşırılığından çok uzak bir dünya (on yılın ilerleyen dönemlerinde içinde yaşadığım dönemde bile büyük ölçüde yabancı kalan bir kültür; sanat okuluna kaçtığımda o zamanki meslektaşlarımdan hiçbiri şaşırmamıştı). Sistemin işsizlere bu şekilde davranılmasına izin vermesi, bana göre Thatcher'ın "toplum diye bir şey yoktur" görüşünü yeterince örnekliyor; çünkü eğer olsaydı, toplum bunu umursar mıydı?
VE TAM SAHA PRES
Gazeteciler Tekno-Oligarklara karşı: Bir Dünya Kongresinden notlar
Antik Yunanca’da “azınlığın yönetimi” anlamına gelen oligark kavramı, artık sadece Kremlin’e yakın Rus zenginler değil; Bezos, Zuckerberg, Altman gibi dijital çağın yeni ABD’li lordları için kullanılıyor. Stiglitz de Trump’ın bu oligarkları Beyaz Saray’da tespih taneleri gibi karşısına dizdiği toplantıyı hatırlattı, dünyanın tüm verisinin Google, Microsoft, Amazon gibi şirketlerin bulut sistemlerinde olduğunu vurguladı, “Trump bir gün veriye erişimi kesme talimatı verirse ne olacak?” diye sordu.
Trump yönetimdeyken artık kimse “bu kadar da olabilir mi?” diyemiyor.
Peki bu oligarkların kurduğu sisteme ne isim vermeli?
Gazeteci ve dijital haklar uzmanı Dr. Courtney Radsch, bu düzene bir isim veriyor: Tekno-faşizm. Çünkü teknoloji şirketlerinin çoğunda mutlak karar verici bir yönetici var. Ne denetleniyorlar ne de devrilebiliyorlar. Radsch’e göre Elon Musk, Sam Altman ve benzeri figürler modern çağın “tek kişilik yönetim” örnekleri. Artık bu şirketlerde demokratik bir yönetişim ihtiyacı bile hissedilmiyor. Bu da teknolojinin geleceğini simgesel olarak da toplumsal iradenin dışına taşıyor.
Artık en doğru içerik değil, en çok kazandıran içerik görünür olacak. Algoritmalar sizi yankı odalarına hapsedecek. Dezenformasyonun dozu, farkında olmadan artacak.
Yapay zekâ araçları haberi üretenden değil, üründen “besleniyor.” Bir gazetecinin emeğini, başka kaynaklarla harmanlayıp kendi ürünü gibi sunuyor. Kaynak göstermiyor; kullanıcı da doğrudan siteye gitmiyor. Gelir, görünürlük, etki… Hepsi erime tehlikesiyle karşı karşıya.
Peki çözüm ne? İçeriğe erişimi kesmek mi? O da işe yaramıyor. Çünkü araçlar ne bulurlarsa onu kullanıyor. Kötü bilgiyle dolu forum ve tabloid haber içerikleri, özgün yanıtlar gibi paketlenip servis ediliyor. Gerektiğinde kaliteyi koruyabilmek için büyük ana akım yayıncılarla telif anlaşmaları yapılıyor. Ama bu kez küçük, bağımsız üreticiler sistemin dışına itiliyor. Bilginin çeşitliliği azalırken çoğulcu kamusal alan da tehdit altında kalıyor.
ÇÖZÜM: SİYASİ İRADE VE TAM SAHA PRES
Can Ertuna Birgün
PROGRAM:
Fotoğraf/Film Haftası Otobüs filmiyle başlıyor!
Zonguldak Sergi Odası, Zonguldak Kömür Havzası Maden İşçilerinin büyük grevinin 35. yılı nedeniyle yeni bir program hazırladı.26'ıncı yılına giren Sergi Odası, bu yılın Kasım ve Aralık aylarında Fotoğraf/Film Haftası'nın ikincisini başlatıyor.
Hafta boyunca fotoğraf sergi ve gösterileri, dergi/gazete/afiş gibi basılı malzemelerden oluşan arşiv sergisi düzenlenecek. Almanya'ya göçü konu alan bölümde Yönetmen Fatih Akın'ın filmleri gösterilecek.
Hafta 4 Kasım Salı günü Tunç Okan'ın OTOBÜS filmi ile başlayacak. 6 Kasım Perşembe Fatih Akın'ın SOUL KITCHEN, 8 Kasım Cumartesi ALMANYA'YA HOŞ GELDİNİZ, 11 Kasım Salı günü Ahmet Uluçay'ın KARPUZ KABUĞUNDAN GEMİLER YAPMAK filmi Sergi Odası'nın büyük perdesinde olacak.
İki yıl önce yitirdiğimiz Ressam Orhan Taylan, 'Atölyesinde Orhan Taylan' belgeseli ve 2021 yılında yitirdiğimiz Nevzat Çakır fotoğraflarını topladığı 'Sokağın Adı Fotoğraf' DVD'si ile anımsanacak. Alaattin Kara, Tankut Öktem'in eseri Zonguldak Madenci Anıtını konu alan anlatımını gerçekleştirecek.
30 Kasım 1990 tarihinde Genel Maden İş Sendikasında (GMİS) örgütlü olan maden işçileri greve çıkmıştı.
Bu yılın programı Zonguldak Madenci Anıtının Heykeltıraşı Tankut Öktem'e ve yakın tarihte hayata veda eden Fotoğrafçı Sebastião Salgado'nun ansına adandı.
İlki geçen yıl gerçekleşen etkinlik, Britanya (İngiltere) kömür işçilerinin 84/85 uzun grevinin 40'ıncı, Zonguldak (Türkiye) Kömür Havzası maden işçilerinin 90/91 uzun grevinin 34. yılı nedeniyle hazırlanmıştı. Program, kömür işçilerinin yazarı İrfan Yalçın ve maden işçilerinin naif bir dostu olarak anılan ressam Nedim Günsür'un anısına adanmıştı.
İletişim: Sergi Odası > 67sergi@gmail.com > +90 0552 3313847
https://67foto-film.blogspot.com/
“süreç olarak faşizm”
Teknoloji, oligarşisi ve faşizm
Dijital çağın sermayesi artık üretkenlikten çok erişim ve ranttan besleniyor. Veri sahipliği, fikri mülkiyet, ağ etkileri... Hepsi emeğin değil, davranışın, zamanın, hatta duygunun, dikkatin denetimini hedefliyor. Bu model, salt ürünlerin değil, davranışların da metalaşmasını gerektiriyor.
Burada, “iktidardaki faşizmin” arkasındaki sınıf dinamikleri yeniden görünür hale geliyor. Klasik faşizm, sermayenin en gerici kesiminin toplumsal krizi yönetmek için faşizmi kabullendiği bir andı. Bugün yaşanan da farklı bir biçimde aynı yönelimin dijitalleşmiş hali. Paramiliter kitle denetiminin yerini algoritmik kitle mühendisliği aldı. Şiddet ve zorlama, propaganda ve gözetimle birleşti. Ancak paramiliter sokak şiddetinin, yasa tanımazlığın geri gelmeye başladığı da görülüyor. Devlet denetiminden, kamusal düzenlemelerden, sendikal örgütlenmeden rahatsız olan teknoloji oligarşisi, kendi “serbestlik” anlayışını korumak için faşist harekete yöneliyor.
Ancak sorun yalnızca otoriterlik değil. Faşizm, tarihsel olarak hep bir “oluş-süreç” halidir. Önce kültürel ortam doğar, sonra kadrolar, örgütler, hareket şekillenir, ardından kadrolar ve örgüt devlet aygıtına erişir ve en sonunda büyük sermayenin güvenini kazanır. Bu evreler birbirini izleyerek faşizmin olgun biçimini yaratır.
Benim Yeni Faşizm kitabında önerdiğim gibi, bu olguyu “süreç olarak faşizm” biçiminde düşünmek, onu yalnızca geçmişin bir rejimi olarak değil, bugünün (“kontrol toplumunun”, Gilles Deleuze) içinden büyüyen, yalnızca sokakta ya da devlette değil, işyerinde, platformda, algoritmanın sessiz disiplininde yeniden biçimlenen bir reaksiyon olarak anlamaya yardımcı olur.
Ergin Yıldızoğlu Cumhuriyet
PROGRAM 2025:
Fotoğraf/Film Haftası hazırlıkları sürüyor
Zonguldak Sergi Odası, Zonguldak Kömür Havzası maden işçilerinin büyük grevinin 35. yılı nedeniyle yeni bir program hazırlığı başlattı.26'ıncı yılına giren Sergi Odası, 2025'in Kasım ve Aralık aylarında Fotoğraf/Film Haftası'nın ikincisine hazırlanıyor.Hafta boyunca fotoğraf sergi ve gösterileri, dergi/gazete/afiş gibi basılı malzemelerden oluşan arşiv sergisi düzenlenecek. Almanya'ya göçü konu alan bölümde Yönetmen Fatih Akın'ın filmleri gösterilecek.
Haftanın program hazırlıkları ise sürüyor. Fatih Akın'a ait Kısa ve Acısız, Temmuzda, Soul Kitchen ile birlikte Babamın Kanatları, Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak, Press, Baskı filmleri gösterilecek. Göç filmleri başlığı altında Almanya'ya Hoşgeldiniz ve Otobüs perdede olacak. Ressam Orhan Taylan, 'Atölyesinde Orhan Taylan' belgeseli ve 2021 yılında yitirdiğimiz Nevzat Çakır 'Sokağın Adı Fotoğraf' DVD'si ile anımsanacak. Alaadin Kara, Zonguldak Madenci Anıtını konu alan anlatımını gerçekleştirecek.
30 Kasım 1990 tarihinde Genel Maden İş Sendikası’nda (GMİS) örgütlü olan maden işçileri greve çıkmıştı.Bu yılın programı Zonguldak Madenci Anıtının Heykeltıraşı Tankut Öktem'e ve yakın tarihte hayata veda eden Fotoğrafçı Sebastião Salgado'nun ansına adandı.
İlki geçen yıl gerçekleşen etkinlik, Britanya (İngiltere) kömür işçilerinin 84/85 uzun grevinin 40'ıncı, Zonguldak (Türkiye) Kömür Havzası maden işçilerinin 90/91 uzun grevinin 34. yılı nedeniyle hazırlandı. Program, kömür işçilerinin yazarı İrfan Yalçın ve maden işçilerinin naif bir dostu olarak anılan ressam Nedim Günsür'un anısına adanmıştı.
Sergi Odası yöneticisi fotoğrafçı İbrahim Akyürek hafta hazırlıkları nedeniyle yaptığı çağrıda; yeryüzündeki kömür havzaları arasında yurttaşların öncülük ettiği gönüllü kültür köprüsü kurmak istediklerini belirtti. Bu konuda farklı havzalarda yaşanan (Almanya, Hollanda, Britanya, Belçika, Slovakya, Ukrayna v.d. ) mücadeleci emek kültürünü sahiplenen kişi, topluluk ve kuruluşlardan programlarına etkinlik desteği beklediklerini açıkladı.
İletişim: Sergi Odası: 67sergi@gmail.com
https://67foto-film.blogspot.com/
“Çekme lan!” diye diye,
Olayın devamını arşiv haberimizden aktaralım: “Kasımlar Barajı ve HES projesinin şantiyesinin bulunduğu alandaki tahribatı görmek ve basın açıklaması yapmak isteyen grubu şantiye çalışanları engel olmak istedi. Bu sırada HES bir HES çalışanı ‘Çekme lan’ diye bağırarak görüntü almaya çalışan belgesel ekibi ile Yaşam ve Dayanışma Yolcularına saldırdı. Saldırgan HES çalışanını güçlükle sakinleştirdikten sonra basın açıklaması yapan ve bölgeden ayrılan grup Kumluca’ya doğru yola devam etti. ” https://acikgazete.com/.../yusuf.../belgeselde-direnis-var/
Türkiye’de yıkıcı politikaların doruğa çıktığı bir dönemde, Torosların koynundaki bir dağ köyünde yaşamı tümden değiştiren projeye karşı halkın tepkisini kayıt altına almaya çalışan kameraya “Çekme lan!” diye bağıran o ses, aslında uzunca bir süredir Türkiye’de işini yapmaya çalışan gazeteci, televizyoncu ve belgeselcilerin nasıl bir iklimde yaşadığının özeti.
“Çekme lan!” diye diye, cebren ve hileyle, hukuku, bilimi ve insanlığın binlerce yılda ürettiği tüm ahlaki değerleri dolanarak ülkeye çektirilen yıkımın faturasını hep birlikte ağır biçimde ödüyoruz.
Çekme lan diye diye suyumuz bitti. Çekme lan diye diye zeytinliklerimiz, ormanlarımız, dağlarımız bitti. Çekme lan diye diye kentlerimiz yaşanmaz hale geldi, denizlerimiz kusmaya, balıklarımız küsmeye, göllerimiz çölleşmeye başladı. Bu ülke daha çok çekmesin diye elinde kamera dağ yamaç dolaşıp yıkımı ‘çekerek’ kayıt altına alanlara karşı yürütülen düşmanlığın, aslında tüm yaşama karşı sinsice yürütülen bir düşmanlık olduğunu anladıklarında çok geç olacak.
Yusuf Yavuz (facebook)
Almanya
Fatih Akın'dan yeni film 'Amrum': Vizyona girmeden birçok ülkeye satıldı
Akın, yeni filminde 12 yaşındaki Nanning’in 2’nci Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarını anlatıyor.
Eylül 2025
Yirminci yüzyılın üç büyük yazarının bakışın tarihine ve insanı algılama biçimlerine dair özgün perspektiflerini kavramak isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak olan Kayıp Zamana Dair, VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle okurlarını bekliyor!
Şirketlere Boykot:
Oscar Ödüllü Oyunculardan İsrailli Şirketlere Boykot: İşbirliği Yapmayacağız“A Pledge Against Complicity” (Suç Ortaklığına Karşı Bir Taahhüt) başlıklı bildiri, 1987 yılında Jonathan Demme ve Martin Scorsese öncülüğünde Güney Afrika’daki ırkçı rejime karşı başlatılan “Filmmakers United Against Apartheid” girişiminden ilham alıyor. O dönemde 100’den fazla önde gelen film yapımcısı, filmlerinin Güney Afrika’da gösterilmesini reddetmişti.
Bildiriye imza atan sanatçılar, Kudüs Film Festivali, Hayfa Uluslararası Film Festivali, Docaviv ve TLVFest gibi İsrail hükümeti ile ortaklık içinde olan film festivallerinin yanı sıra, İsrailli sinema salonları, yapım şirketleri ve yayıncı kuruluşlarla çalışmayacaklarını duyurdu
Boykot kararına imza atan BAFTA ödüllü yapımcı James Wilson ve I, Daniel Blake filminin yapımcısı Rebecca O’Brien, şu açıklamada bulundu:
“On yıllardır İsrailli festivaller, yayıncılar ve yapım şirketleri, İsrail’in savaş suçlarını ve sistemini maskelemede rol oynadı. Bazıları doğrudan hükümet ortaklıklarıyla bunu yaptı. Çalışmalarımızın bu amaçla kullanılmasını reddediyoruz.”
Bildiride ayrıca boykotun İsrailli bireyleri hedef almadığı, kurumsal işbirliğini reddetmeyi amaçladığı özellikle vurgulanıyor.
PROGRAM 2025:
Preparations for Photo/Film Week are underway
The Zonguldak Exhibition Room has started preparations for a new program to commemorate the 35th anniversary of the great strike of the Zonguldak Coal Basin mine workers.Entering its 26th year, the Exhibition Room is preparing for the second Photo/Film Week in November and December 2025.Throughout the week, photography exhibitions and shows will be held, as will an archive exhibition of printed materials such as magazines, newspapers, and posters. Films by director Fatih Akın will be shown in the section on immigration to Germany.
Preparations for the week's program are underway. Fatih Akın's Short and Painless, "In July" with Soul Kitchen , "My Father's Wings," "Building Boats from Watermelon Rinds," and "Press, Print" will be screened. Among the migration films, " Welcome to Germany " and "Bus" will be screened. Painter Orhan Taylan will be remembered with the documentary "Orhan Taylan in His Workshop," and Nevzat Çakır, who passed away in 2021, will be remembered with the DVD "The Name of the Street is Photography." Alaadin Kara will present his narrative on the Zonguldak Miner's Memorial.
On November 30, 1990, mine workers organized in the General Mining Labor Union (GMİS) went on strike.This year's program was dedicated to Tankut Öktem, the sculptor of the Zonguldak Miner's Monument, and to the memory of the photographer Sebastião Salgado, who passed away recently .
The event, which first took place last year, was organized to commemorate the 40th anniversary of the long strike of 1984/85 by coal miners in the British (UK) region and the 34th anniversary of the long strike of 1990/91 by miners in the Zonguldak (Turkey) coal basin. The program was dedicated to the memory of İrfan Yalçın, a writer for the coal miners, and Nedim Günsür, a painter remembered as a kind friend of the miners.
In a call for preparations for the week, photographer İbrahim Akyürek, director of the Exhibition Room , stated that they want to build a citizen-led, volunteer cultural bridge between the world's coal fields. He explained that they are seeking support for their programs from individuals, communities, and organizations that embrace the challenging labor culture experienced in different basins ( Germany, the Netherlands, Britain, Belgium, Slovakia, Ukraine, etc.) .
Contact: Exhibition Room: 67sergi@gmail.com
https://67foto-film.blogspot.com/
PROGRAM 2025:
Yakın bir zaman önce sonsuzluğa uğurladığımız Ahmet Uluçay'ın belki de tüm yaşamını özetleyebilecek bir isme sahip olan "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak" isimli bu filmi aslında tam bir gönül hikayesi. Kendi özyaşam öyküsünün beyazperdeye aktarıldığı bu yapım da aslında "olmayacak işler için boşuna uğraşmak" diye kullanılan bu tabir ile Uluçay'ın yaşamı ve sinemasına gönderme yapıldığı aşikar. 2004 (Beyazperde)
PROGRAM 2025:
İbrahim, ciddi bir hastalığa yakalandığını öğrenen bir inşaat işçisidir. Onun için hayatındaki en kıymetli değer ise kendisinden uzaklarda yaşayan ailesidir. Yeğeni Yusuf ise işinde yükselme hırsıyla yanıp tutuşan genç bir işçidir. Amcasını anlamaktan çok uzaktır. İbrahim'in çalıştığı bu toplu konut şantiyesinde şartlar gitgide zorlaşırken her geçen gün zihninde aynı soru döner durur; arkasında ailesine ne bırakacaktır, yaşam mı, ölüm mü?
Yönetmenliğini ve senaristliğini Kıvanç Sezer'in üstlendiği filmin yapımcısı ise Soner Alper. Filmde başrol Menderes Samancılar'a Musab Ekici , Kübra Kip ve Tansel Öngel eşlik ediyor. (Beyazperde)
PROGRAM 2025:
Göçmen bir Türk ailesinin Almanya'da doğup büyümüş oğlu olan Gabriel ve arkadaşları Sırp Bobby ve Yunanlı Costa, yıllar boyu Hamburg'un Altona semtinde bir mahalle çetesi gibi hareket ederek hızlı bir gençlik geçirmişlerdir. Gabriel'ın hapse girip çıkmasıyla üçlünün hayatlarında değişiklikler başlar. Gabriel, (Beyazperde)
PROGRAM 2025:
Daniel bir öğretmendir. Kişiliğinin de getirileriyle hiçbir şekilde kendi öğrencileriyle yakın olmak istememektedir. Onun bakış açısından herkes kendi görevini bilmeli ve buna göre hareket etmektedir. Bir gün Juli ile tanışır. Juli, Daniel'e hayatının aşkını çok kısa bir süre içerisinde bulacağını söyler. Daniel buna inanır. Bir gün Melek isimli bir Türk kızına aşık olur. Melek'in peşine takılıp bir ucu da Türkiye'ye kadar varacak bir yolculuğa çıkacaktır. Bu yolculuğun sürprizleri ise hiç eksik olmayacaktır. (Beyazperde)
Fotoğraf/Film Haftası 2025:
Fotoğraf/Film Haftası 2025
Zonguldak Sergi Odası, Zonguldak Kömür Havzası maden işçilerinin grevinin 35. yılı nedeniyle yeni bir program gerçekleştirecek.
26'ıncı yılına giren Sergi Odası, 2025'in Kasım ve Aralık aylarında Fotoğraf/Film Haftası'nın ikincisine hazırlanıyor.Hafta boyunca fotoğraf sergi ve gösterileri, dergi/gazete/afiş gibi basılı malzemelerden oluşan arşiv sergisi yapılacak. Almanya'ya göçü konu alan bölümde Yönetmen Fatih Akın'ın filmleri gösterilecek.
İlki geçen yıl gerçekleşen etkinlik, Britanya (İngiltere) kömür işçilerinin 84/85 uzun grevinin 40'ıncı, Zonguldak (Türkiye) Kömür Havzası maden işçilerinin 90/91 uzun grevinin 34. yılı nedeniyle hazırlandı. Program, kömür işçilerinin yazarı İrfan Yalçın ve maden işçilerinin naif bir dostu olarak anılan ressam Nedim Günsür'un anısına adandı.30 Kasım 1990 tarihinde Genel Maden İş Sendikası’nda (GMİS) örgütlü olan maden işçileri greve çıkmıştı.Bu yılın programı Zonguldak Madenci Anıtının Heykeltıraşı Tankut Öktem'e ve yakın tarihte hayata veda eden Fotoğrafçı Sebastião Salgado'nun ansına adandı.
F: İbrahim AkyürekSergi Odası yöneticisi fotoğrafçı İbrahim Akyürek hafta hazırlıkları nedeniyle yaptığı çağrıda; yeryüzündeki kömür havzaları arasında yurttaşların öncülük ettiği gönüllü kültür köprüsü kurmak istediklerini belirtti. Bu konuda farklı havzalarda yaşanan (Almanya, Hollanda, Britanya, Belçika, Slovakya, Ukrayna v.d. ) mücadeleci emek kültürünü sahiplenen kişi, topluluk ve kuruluşlardan programlarına etkinlik desteği beklediklerini açıkladı.















.jpg)
.jpg)



.jpg)
.jpg)




.jpg)
.jpg)
.jpg)








.jpg)





.jpg)


