Kiminde ağlarken, kiminde o karakterlerin etrafımızda ne çok olduğunu düşündüm. Kimi yaşamları Engerek‘te, kimini Aşağıdakiler ‘de kimini de Ölümün Ağzı‘nda yaşadım. Pansiyon Huzur‘da Beyoğlu sokaklarını dolaştım. Uzun Bir Yalnızlığın Tarihçesi‘nde bir sürgünün hikâyesini yaşadım. Son Bahçeler’de “hüzün deyip geçme öyle, doyum olmuyor bazısına” sözlerine takılıp kaldım. Fareyi Öldürmek kitabında şair tarafını da görerek “Her şey gibi sevmek de zaman işidir” sözlerinin derinliğine daldım.
Her maden kazası haberinde, ölümün ağzına kadar gidip geldim!
Çok değil bir buçuk saat mesafede sessiz sakin Muğla’nın cennet köşelerinden birinde yaşadığını öğrendiğimde mutluluğumu anlatamam.
Tanıştık, sevgili eşi Özden Hanım bir eğitimci. Sakin huzurlu, sevgi dolu ve insana hasret güzel bir tanışma ve sohbet sonrası iletişimimiz devam etti.
Evine ilk ziyaretimizi yaptığımızda, ayrılırken bize “Beni unutmayın” dediğinde, “Asla unutmayacağız” dedik ve elini öptük. Hiç unutmadık, uygun olduğu zamanlarda ziyaret ettik. Telefonla konuştuk, mutlaka mesajlarıma uzun uzun yanıtlar verdi. Deneme yazılarımı okurken beni yüreklendiren sözleriyle güç verdi.
Ebru Oğuzhan Yeter Karnavaldergi